efe-9
Mesaj Sayısı : 175 Yaş : 33 <b>Ruh Hali</b> : Rep Puanı : div class="js-kit-rating" view="score" path="" title="" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script> Kayıt tarihi : 29/06/08
| Konu: Basketbolda tüm terimler 2 Ptsi Haz. 30, 2008 3:03 pm | |
| L LATERAL PASS : Yana doğru verilen pas.
LATERAL SCREEN : Yana doğru yapılan perdeleme.
LAYUP : Turnike.
LEADING THE FAST BREAK : Bir hücumcunun fast break e koşarken diğerinden önde olması.
LEAD PASS : Hareketli bir oyuncunun önüne doğru atılan pas.
LEAGUE : Lig.
LEATHER BREATH : Topun derisini solumak; topu kesilip yüzüne çarpan oyuncuya söylenir.
LIGHTBULB CHANGER : Ampul değiştirici; çok fazla zıplayan oyuncular için söylenir.
LINEUP FOR A FREE THROW : Serbest atış sırasında ribaunda gireceklerin işaretli yerlere dizilmesi.
LONG SHOT : Uzak mesafeden atılan şut.
LOOPING PASS : Yüksekten ve yavaşça atılan pas.
LOOSE BALL : Hiçbir takımın sahip olamadığı, yerde yuvarlanan veya seken top.
LORD OF THE RIMS : Potaların Lord u. Pota altının tartışılmaz hakimi.
LOW POST : Alçak post, pivot bölgesi veya oradaki oyuncu. M MAN-TO-MAN : Adam adama savunma. Her savunma oyuncusunun belli bir hücum oyuncusunu savunduğu defans sistemi.
MARKING A MAN : Hücumcuyu tutmak, savunmak.
MATCH-UPS : Eşleşme. Özellikleri birbirine benzeyen oyuncuları birbirlerini savunmakla görevlendirme.
MIDCOURT : Orta saha.
MIDCOURT LINE : Orta saha çizgisi.
MIDDLEMAN : Fast break te topu ortadan götüren oyuncu.
N NBA : 1950'de kurulan Amerikan Ulusal Basketbol Ligi. Profesyonel lig.
NO HARM NO FAUL : Kan çıkmazsa (sakatlık olmadan) faul yok.
NO-LOOK PASS : Atılacak hedefe bakmadan atılan pas.
NET : File. 0 OFFENSE : Hücum.
OFFENSIVE BOARDS : Hücum ribaundu.
OFFENSIVE FOUL : Hücum faulü.
OFFENSIVE GOAL TENDING : Top çember seviyesinin üzerinden aşağı inmeye başladığında bir hücumun topa veya çembere değmesi.
OFFENSIVE SYSTEM : Hücum sistemi. Rakip savunmaya karşı hücum düzeni.
OFFICIAL : Hakem.
OFF-THE-BALL FOUL : Topsuz alanda yapılan faul.
OFF THE COURT : Sahanın dışı.
ONE-HAND SHOT : Tek elle atılan şut.
ONE-THREE-ONE ZONE : 1-3-1 bölge savunması.
ONE-TWO-TWO ZONE : 1-2-2 alan savunması.
OPEN MAN : Boş oyuncu, savunması olmayan oyuncu.
OPEN SHOT : Boş atış. Savunma olmadan yapılan atış.
OPTION : Alternatif, seçenek. Bir hücum düzeni savunmaca durdurulduğunda kullanılabilen alternatif oyun. Bir hücum düzeninde birkaç "opsiyon" bulunur.
OUTLAW SCHOOL : Oyuncu transferinde kurallara uymayan okul.
OUTLET PASS : Ribaund aldıktan sonra fast break'e başlamak için verilen "ilk pas".
OUT OF BOUNDS : Dip ve yan çizgilerin dışı. Sahanın dışı.
OUT OF BOUNDS PLAY : Topu dışardan oyuna sokan takımın kullandığı oyun.
OUTSIDE : Saha dışı. (Out of bounds)
OVERHEAD PASS : Baş üzerinden verilen pas.
OVERHEAD SHOT : Baş üzerinden atılan şut.
OVERPLAY : Top ile çember arasında durup hücumcuya topu aldırmamak için kapalı stens pozisyonunda bulunma.
OVERTIME : Normal sürenin berabere bitmesinden sonra oynanan uzatma devresi.
p PAINT : 3 saniye koridoru.
PATTERN PLAY : Daha önceden planlanmış hareketlerin yapıldığı hücum düzeni.
PENETRATION : Potaya doğru dribbling ile yapılan dalış.
PEP TALK : Maçlarda koçların oyuncuları cesaretlendirmek için yaptığı motivasyon konuşması.
PERIMETER SHOOTER : Sayısının çoğunu uzak mesafeden atan oyuncu.
PERSONAL FOUL : Şahsi faul.
PICK : Perdeleme.
PICK AND ROLL : Perdeleme yapan oyuncunun, perdelemeyi yaptıktan sonra top almak için potaya doğru devrilmesi.
PICKUP GAME : Daha önceden planlanmamış ve programa dahil edilmemiş maç.
PIN THE BALL : Potaya giden topu tutarak durdurmak.
PIVOTING : Tek ayağı hareket ettirirken diğerini sabit tutup yerden kaldırmamak. Sabit olan ayak pivot ayağıdır.
PIVOT PLAYER : Potaya yakın oynayan uzun oyuncu.
PLAYER : Oyuncu.
PLAYERS' BENCH : Koçun ve yedek oyuncuların maç sırasında oturduğu yer.
POINT GUARD : Oyun kurucu.
POP SHOT : Çoğunlukla dribbling sonunda aniden atılan şut.
POSSESSION : Top hakimiyeti.
POSSESSION ARROW : Top hakimiyetinin hangi takımda olduğunu gösteren sayı tabelasındaki ok.
POST PLAYER : 3 saniye koridoruna yakın oynayan oyuncu. Serbest atış çizgisi üzerinde ise "high post" (yüksek post), dip çizgiye yakın ise "low post" (alçak post) denir.
POST UP : Pivot bölgesinde savunmacıyı sırtına alarak top istemek.
POWER FORWARD : Uzun forvet.
PRESS : Yoğun savunma baskısı.
PRESSING : Hücum veya savunma oyuncusunun çok zorlaması ve saçma hatalar yapması.
PRESSING DEFENSE : Baskılı savunma.
PRESSURE DEFENSE : Baskılı savunma.
PULLED HAMSTRING : Hemstring kasının çekmesi.
PUMP : Atışı yapmadan evvel topu yukarı kaldırıp aşağı indirmek.
PUSHING FOUL : İterek yapılan faul.
PUSH IT UP : Topu çok hızlı şekilde hücum sahasına getirmek.
PUT THE BALL ON THE : Topu yere vurma, dribbling yapma. FLOOR
Q
QUARTER : Dört periyottan biri; çeyrek. Avrupa liginde bir periyot 10 dk., NBA�de ise 12 dakikadır.
R
RACK : Çember.
READ A DEFENSE : Savunmayı okuma.
REBOUNDING (REBOUND) : Sayı olmayan bir atıştan sonra topun havada iken yakalanması, ribaund almak.
RECOVER : Yeniden savunmak, tekrar kapamak.
RED SHIRT : Bir sezon boyunca oynatılmayıp temel tekniği geliştirilen kolej oyuncusu.
REFEREE : Hakem.
RIM : Çember.
ROADS SCHOLAR : Kolej oyuncusunun o okulda bazı şeyleri beğenmeyip, başka bir kolejin yolunu tutması.
ROCK : Top.
ROLL : Devrilmek.
ROOKIE : Çaylak. Bir takımda veya ligde ilk defa oynayan genç ve tecrübesiz oyuncu.
ROUNDBALL : Basketbol.
RUN AND GUN : Çok yüksek tempoda oynayıp, ilk fırsatta atış yapma.
RUNNING A PLAY : Bir hücum setinin oynanması.
RUNNING RIGHT-HANDER : Çok hızlı koşarken, potaya şut atmak.
RUSSEL ELBOWS : Ribaundu alan oyuncunun dirseklerini çıkarıp rakibin yaklaşmasını önlemesi. Bunu Bili Russel popüler yapmıştır.
S
SAFETY PLAYER : Güvenlik oyuncusu. Hücum sırasında orta sahaya yakın olan oyuncu; fast break�i kesmekle görevlidir.
SAGGING : Ters taraf savunmacılarının iyice��gömülüp�� yardıma hazır oldukları savunma şekli. Hücumcunun ��float�� edildiği adam adama savunma.
SCHOOLYARD : Okulun açık hava basketbol sahası.
SCOOP PASS : Tek elle alttan çabuk atılan pas.
SCOREBOARD : Sayı tabelası.
SCOREKEEPERS : Sayıları tutanlar.
SCORING : Sayı yapma.
SCOUT : Rakip takımları seyredip, oynadıkları oyunları ve oyuncuların özelliklerini rapor halinde hazırlamak.
SCREEN : Perdeleme.
SECRETARIAT : Pozisyonunun en iyisi, diğerlerine baskın olan oyuncu.
SET PLAY : Yapılacak hareketleri önceden planlanmış hücum oyunu.
SET SHOT : Stop yaptıktan sonra potaya hedef alınıp yapılan atış.
SEWER : Topu kolayca içine alan çember.
SHADOW DEFENSE : Gölge savunması. Savunmacıların hücumcuları sadece takip ettikleri çalışma şekli.
SHOOTING CLOCK : Bir takımın sınırlı hücum süresini gösteren şut saati. 24 saniye cihazı. FIBA ve NBA kurallarına göre 24 saniye içinde hücum takımının topun çembere çarptırılması gerekmektedir.
SHOT CHART : Maçta atılan tüm şutların kaydedildiği kağıt.
SHOOTING GUARD : Takımın en iyi şutörü.
SHOVEL PASS : Tek veya iki elle alttan atılan pas.
SIDELINES : Yan çizgiler.
SIGNALS : Parmak veya elle gösterilen işaretler.
SIXTH MAN : 6. adam. Oyuna giren ilk yedek oyuncu.
SKY HOOK : Çok yüksekten bombeli olarak atılan çengel atış.
SKYWALKER : Gökyüzünde yürüyen, çok yükseğe sıçrayabilen.
SKULL SESSION : Hücum ve savunma stratejilerinin konuşulduğu maç öncesi toplantısı.
SLAM DUNK : Smaç.
SLIDING : Savunma duruşunda (stance) iken yapılan kayma adımları.
SLOW BREAK : Hücuma yavaş yavaş gelip set hücumuna başlama.
SMALL FORWARD : Takımın en atletik oyuncusu. Kısa forvet.
SNATCH : Rakibin elinden ribaundu alma.
SPINNING LAYUP : Turnikeye başlarken vücudu yana doğru döndürüp topa falso verdirerek yapılan potalı atış.
STAFF : Ekip, kadro.
STAGGER STANCE : Savunma duruşu. Bir ayak ötekinin biraz önünde, ayaklar omuz genişliğinde açık ve bir el topu çalmak için ileri doğru uzanmış.
START THE CLOCK : Saatin çalışmaya başlaması.
STATISTICKS : İstatistik.
STEAL : Top çalma.
STEPS : Topla beraber, dribbling yapmadan yürüme. Bu bir kural ihlalidir.
STOPPING ON A DIME : Koşan oyuncunun aniden durması.
STUFF : Smaç yapma veya şutu kesme, blok yapma.
STRONG SIDE : Oyun sırasında topun olduğu saha.
STUNTING : Savunmada devamlı değişiklik yapmak. Bölge savunması yaparken adam adama savunmaya dönme gibi...
SUBMARINING : Savunmacının, zıplayan hücumcunun altına girerek yaptığı faul.
SUBSTITUTES : Yedekler.
STRETCHING : Germe. Oyundan önce ve sonra yapılan ısınma ve soğuma jimnastiği.
SUPERSTAR : Çok iyi oyuncu.
SWEEP THE BOARDS : Herkesten yükseğe zıplayıp ribaundu almak.
SWEEPING A SERIES : Bir takımın rakip takım ile oynadığı tüm maçları kazanması.
SWISH : Hiçbir yere değmeyen şutun fileden geçişinde çıkan ses.
SWITCH : Savunmada adam değişme | |
|